içimdeki SEN gibi…

 

Müslüman Bayanın Ehl-i Kitap Erkekle Evlenmesi Hususunda Bir Kaç Söz

 

Müslüman ülkelerden gayr-i müslim devletlere yoğun bir şekilde göç yaşanması, Müslüman erkeklerin kitabi bayanlarla evlenmeyi tercih etmeleri neticede, Müslüman bayanların da kitabi erkeklerle evlenip evlenemeyeceği tartışmasını da doğurmuştur.

Müslüman bayanın kitabi bir erkekle evlenmesinin yasak olduğu hakkında, klasik dönem alimleri arasında ittifak bulunup, herhangi bir farklı görüşe rastlamamasına rağmen, muâsır bazı araştırmacılar bu tür evliliğin meşru olduğunu iddia etmektedirler.

1. Ehl-i Kitap Erkekle Evlenmenin Yasak Olduğu ve Delilleri

Klasik dönem İslam alimleri Müslüman bayanın, gayri müslim erkekle evlenmesinin yasak olduğunda görüş birliği içindedirler. Bu görüş İslam tarihi boyunca, inkıtasız bir şekilde savunulmuş olup, konu hakkında farklı bir görüşe rastlanmadığı gibi, gayri müslim bir erkekle Müslüman bayanın evlenmesinin yasak olduğu, Müslümanlar arasında inanç halini almıştır. Bu nedenle, bütün hukuk ekollerince, ortak bir kabul olarak, İslam aile hukukunda, nikahın sıhhat şartlarından birisi; “Müslüman bayanın evleneceği erkek eşin Müslüman olması” şeklinde düzenlenmiştir. Şimdi bu mevzunun dayandırıldığı delilleri görelim.

1.1. Nakli Deliller

1.1.1. Kitap

Müslüman bayanın Ehl-i kitap erkekle evlenmesinin yasak olduğu görüşünün dayandırıldığı ayet nasları şunlardır:

1. Müşrik kadınları, iman etmedikçe nikâhlamayın. Bir müşrik kadın, sizin hoşunuza gitse bile, iman etmiş olan bir cariye herhalde ondan daha hayırlıdır. Müşrik erkeklere de mümin kadınları nikâh ettirmeyin. Bir müşrik, sizin hoşunuza gitse bile, mümin bir köle elbette ondan daha hayırlıdır. Onlar sizi ateşe davet ederler, Allah ise, kendi izniyle cennete ve mağfirete davet ediyor ve âyetlerini insanlara açıklıyor. Umulur ki onlar hatırda tutup, öğüt alırlar[1].

2. Zina eden erkek, zina eden veya müşrik olan bir kadından başkası ile evlenmez; zina eden kadınla da ancak zina eden veya müşrik olan erkek evlenir. Bu, müminlere haram kılınmıştır[2].

3. Ey iman edenler! Mümin kadınlar hicret ederek size geldiği zaman, onları imtihan edin. Allah onların imanlarını daha iyi bilir. Eğer siz de onların inanmış kadınlar olduğunu öğrenirseniz onları kâfirlere geri döndürmeyin. Bunlar onlara helal değildir. Onlar da bunlara helal olmazlar. Onların (kocalarının) sarf ettiklerini (mehirleri) geri verin. Mehirlerini kendilerine verdiğiniz zaman onlarla evlenmenizde size bir günah yoktur. Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın, sarf ettiğinizi isteyin. Onlar da sarf ettiklerini istesinler. Allah’ın hükmü budur. Aranızda O, hükmeder, Allah bilendir, hikmet sahibidir[3].

4. Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir[4]. Bugün size iyi ve temiz şeyler helal kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yiyecekleri size helal olduğu gibi, sizin yiyeceğiniz de onlara helâldir. Ve müminlerden iffetli hür kadınlar ve sizden önce kendilerine kitap verilenlerden namuslu hür kadınlar, zina etmeksizin, gizli dost tutmaksızın, namuslu bir şekilde mehirlerini ödediğiniz takdirde, size helâldir. Her kim imanı inkâr ederse, ameli boşa gitmiş olur ve o, ahirette zarara uğrayanlardandır[5].

Mezkur ayetlerde Müslüman bayanın müşrik ve kafir erkeklerle evlenemeyeceği hakkında açık ifadeler bulunmakla birlikte, ehl-i kitap erkekleriyle evlenemeyeceğine dair bir bilgi bulunmamaktadır. Günümüz araştırmacılarından bir kısmı müstesna, İslam alimleri bu ayetlerde yasaklanan evliliğin, ehl-i kitap erkeklerini de kapsadığına inanmaktadırlar. Şimdi bu alimlerin delillerini görelim.

 1. Müşrik lafzı, içinde ehl-i kitap kafirlerini de barındıran bir anlama sahiptir.

Buna göre, Müslüman bayanın müşriklerle evliliğini yasaklayan ayetler, o bayanın ehl-i kitapla evlenmesini de yasaklıyor demektir. Razi bu görüşün İslâm alimleri tarafından tercihe şayan bulunan görüş olarak nakletmektedir.    

2. Müşrik lafzı sırf bu ayette ehl-i kitap kafirlerini kapsar. 

İslam alimlerinin bir kısmı, “müşrik” kavramının mutlak olarak kafirleri ve dolayısı ile, ehl-i kitabı kapsamadığını fakat bu ayetteki müşrikler lafzının, ehl-i kitabı da kapsadığını belirtmektedir.

 3. Müslüman bayanların kafirlere helal olmadığını belirten ayet 

Mümtehine suresinin 10. ayetinde, “Müslüman bayanların kafirlere helal olmadığı” açık ifadelerle belirtilmiştir. Kafir lafzının içine ehl-i kitap de girmektedir. Nitekim, bu tespit, Apaçık delil kendilerine gelinceye kadar ehl-i kitaptan ve müşriklerden oluşan inkârcılar küfürlerinden ayrılacak değillerdir[6].

 4. İnsanların sınıflandırılması 

Allah nezdinde insanlar inanç bakımından iki sınıfa ayrılır. Bu tasnifi şu ayette açık olarak görülmektedir. “Sizi yaratan O’dur. Böyle iken kiminiz kâfir, kiminiz mümindir. Allah yaptıklarınızı görendir”[7]. Bu ayete göre, İslam’ı din olarak benimsemeyen, Hz. Muhammed’i peygamber olarak tanımayan her grup ve fırka, kafir kapsamına dahildir. Yahudi ve Hıristiyanlar da, İslam’ı gerçek din olarak tanımadıkları gibi, Hz. Muhammed’in peygamberliğini kabul etmemektedirler.    

 5. Ayetlerdeki İstisna 

Bakara (2/221) ve Mümtehine (60/10) suresindeki ayetler, genel anlamlı olup, kafirler ve müşriklerle evliliği yasaklamaktadır. Buna göre Müslüman erkek veya kadının, gerek Allah’ın yanında başka ilah tanıma türünden küfür/şirk içinde olanlarla, gerekse, Allah tarafından tebliğ buyurulup Hz. Peygamber tarafından tesis edilen İslam’ın herhangi bir hükmünü inkar etme anlamında kafir olan bir kimse ile evlenmesi yasaklanmıştır.

  6. Hem kafir hem de Ehl-i Kitabın kötüye çağıracak olmaları Müşriklerle evlenme yasağına sebep olarak zikredilen “onlar sizi ateşe/küfre çağırırlar/ davet ederler”şeklindeki illet, bütün kafirler için geçerlidir. Nitekim, siyasi, ticari, askeri, felsefi…vb. bütün gruplar, sosyolojik olarak. Kendi gruplarının diğerlerinden daha üstün olduğu bilincini taşıyarak, diğer grup fertlerini kendi gruplarına iltihaka davet etmeyi, insani bir borç olarak değerlendirirler.  7. Müslüman ve kafir arasında velayet bağının kurulamazlığı 

İslam anlayışına göre, kafirlerle Müslümanlar arasında velayet bağı kurulamaz. Bu ilkenin dayandırıldığı ayet, “Allah, müminlerin aleyhine kâfirlere hiçbir yol vermeyecektir[8]şeklindedir. Buna göre Müslüman bir bayanın kafir bir erkekle evlenmesi demek, kafirin Müslüman üzerinde velayet kurması demektir ki, bu caiz değildir. 

1.1.2. Sünnet

Müslüman bayanın Ehl-i kitap erkekle evlenmesinin yasak olduğu görüşünün dayandırıldığı hadis rivayetlerinden bazıları şunlardır:

1. Cabir b. Abdillah anlatıyor. Rasulullah şöyle buyurdu. “Biz ehl-i kitabın bayanları ile evlenebiliriz. Ancak onlar bizim bayanlarımızla evlenemezler[9]”.

Yalnızca Taberi’nin tefsirinde nakledilen bu rivayet hakkında müellif, senedinde zayıf raviler bulunduğunu belirtmekle birlikte, bu sözün hüküm/anlam itibariyle doğru olduğuna İslam alimlerinin ittifakının olduğunu nakletmektedir.

2. Hz. Peygamber “İslam en üstün dindir. Hiçbir din ona galebe çalamaz[10]” buyurmuştur.

Hanefi hukukçularından Serahsi, Müslüman bayanın gayri müslim erkeklerle evlenme yasağını, konu ile ilgili ayetlerin yanında bu hadise dayandırmaktadır. Zira, ona göre, bir bayan evlilik sonrası kocasının velayeti altına gireceğinden, Müslüman bayanın İslam dışında herhangi bir din mensubu ile evlilik yapması, başka bir din mensubunun velayeti altına girmesi demektir.

3. Hz. Ömer diyor ki; “Müslüman bir erkek, Hıristiyan bir bayanla evlenebilir, ancak, Müslüman bir kadın Hıristiyan bir kadınla evlenemez[11]”.

4. Cabir b. Abdillah diyor ki, “Ehl-i Kitabın bayanları bize helaldir, bizim bayanlarımız onlara haramdır[12]”.

5. İbn Abbas’ın anlayışına göre, “Allah Muhammed ile hakkı gönderdi, dinimiz dinlerin en hayırlısı, milletimiz diğer milletlerin en üstünüdür. Biz onların bayanlarını nikahlayabiliriz, onlar ise bizim bayanlarımızla nikahlanamazlar[13]

6. ilk dönem İslam alimlerinden , Ma’mer, Katade ve Zühri; “inanıncaya kadar müşrik erkeklerle Müslüman bir bayanı evlendirmeyiniz” ayetinin tefsiri olarak; “Bir müslümanın Yahudi, Hıristiyan ya da Müşrik bir erkekle, yani dininden olmayan birisi ile, Müslüman bir bayanı nikahlaması helal olmaz” şeklinde açıklamada bulunmuşlardır[14].

7. Müslüman bayanların ehl-i Kitap erkekle evlenemeyeceği şekilde, İslam hukukunda ittifakla benimsenmiş olan hükmün, Kur’ân naslarına değil de, sünnet naslarına dayandığı şeklideki iddia, Şamil Dağcı tarafından savunulmakta olup, fazla taraftar bulmayan bir görüştür. Çünkü bu konu hakkında görüş bildiren alimlerin çoğu,  bu hükmün ayet kaynaklı olduğunu benimsemişlerdir. Ancak, Hanefilerden Serahsi, Müslüman bayanın ehl-i kitapla evlenemeyeceğinin kaynağının “İslam en üstün dindir. Hiçbir din ona galebe çalamaz” olduğunu söylemektedir.   

 1.2. Akli Deliller

Genel anlamda, gayri müslim erkeklerle, özel olarak ise, ehl-i kitap erkekleri ile Müslüman bir bayan arasındaki evlenme yasağının gerekçeleri olarak da değerlendirebileceğimiz akli delilleri şöyle sıralamak mümkündür.

1. Kadınların zararlı propagandaya, telkine maruz kalmaları sonucu, bu telkinden aşırı derecede etkilenerek harama düşmeleri korkusu.

2. Aile hukuku açısından erkeklerin kadınlara tahakküm edecek statüde bulunmaları

3. Bayanların fizyolojik olarak erkeklere oranla daha fazla etkilenmeye müsait olmaları

4. Müslüman bayanın gerçek anlamda inanç özgürlüğünü kullanamayacak olması

5. Eşlerin gerçek anlamda kaynaşamamaları ve birbirlerinde sekinet bulamayacak olmaları

6. Çocuklara İslami terbiyenin verilemeyeceği ve çocukların İslami eğitimden yoksun olarak yetişme riski

2. Ehl-i Kitap Erkekle Evlenmenin Meşrû Olduğu ve Delilleri

Günümüz araştırmacılarından bazıları, Müslüman erkeğin ehl-i kitap bayanla evlenmesine müsaade edildiği gibi, Müslüman bir bayanın da ehl-i kitaptan bir erkekle evlenebileceğini savunmaktadırlar. Şimdi bunların ilki olan Yaşar Nuri Öztürk’ün delillerini görelim.

1.Kur’ân’da ehl-i kitap erkekle evlenme yasağı konusunda açık bir hüküm yoktur. Klasik İslâm alimleri ayetleri genellemiştir. Bu Kur’ân’a yapılan bir dayatmadır.

2.Siyasal ve sosyolojik olarak böyle olması istense de bu hüküm Kur’ân’a dayatılamaz.

3.İslam hukukçuları olayı kendi yaşadıkları döneme göre değerlendiriyorlardı. Onlara göre bir bayan ehl-i kitap bir ailenin içine giderse orada asimile olurdu. Onların bu düşüncesi bayanları tam insan saymadıklarından ileri geliyordu. Halbuki hayat onları alancı çıkarmıştır. Ehl-i kitap bayanla evlenen erkekler kaybolup giderken, ehl-i kitap erkeklerle evlenen bayanlar, hem kendilerini korumakta, hem de doğacak çocukların İslam’a ısındırılmasında birinci derecede rol oynamaktadırlar.

4. Benliğini yitirme ve doğacak çocuklara etki edip etmeme, bir cinsiyet meselesi değil, bir iman-kültür kişilik meselesidir. Ne var ki, gelenekçi fakihler, kadınlara bakışlarındaki acımasızlık ve şaşılık yüzünden bunu görememişlerdir.

Hüseyin Atay’ın delilleri ise şunlardır.

1. Gayr-i müslim ülkelerdeki Müslüman erkeklerin, Müslüman kızlarla evlenmek yerine, ehl-i kitap bayanlarla evleniyor olmaları, Müslüman bayanın ömür boyu Müslüman bir erkekle evlenme şansını kaybetmesine neden olmaktadır. Bekarlık çok işkenceli bir durum olup, İslâm dini insanlara işkence çektirmek için gelmemiştir. Bu gerekçe ile Müslüman bayan, Müslüman bir erkekle evlenme ihtimalinin az olduğu/ olmadığı yerlere eh-i kitap bir erkekle evlenme izni verilebilir.

2. Ehl-i kitap erkekle evlenecek bayan, eğere dinini biliyor ve onun şuurunda ise, onu, çocuklarına, etrafına hatta kocasına aşılayabilir.

3. İslam’ın diğer dinlerin ve milletlerin nikahlarını ve bu nikaha bağlı neseplerin sübutunu kabul eder. Nikah akdinin sağlığı ve sıhhati hususunda sıhhat şartı yoktur. Din ancak sosyal açıdan bir ön şarttır. Yabancılarla evlenme bir insan kaybedip kaybetmeme sorunundan ayrı olarak, bir insan gücü kazanıp kazanmama yönünden de düşünülmelidir.


[1]Bakara 2/221

[2] Nur 24/3

[3] Mümtehine 60/10

[4] Nisa 4/141

[5] Maide 5/5

[6] Beyyine 98/1

[7] Tağabün 64/2

[8] Nisa 4/141

[9]Taberi, Tefsir, II, 378

[10]Buhari, Cenaiz, 79

[11]Abdurrezzak, Musannef, no.10058; Taberi, a.g.e., II,378; Beyhaki, Sünen, VII, 172

[12]Abdurrezzak, a.g.e., no.1052; Beyhaki, a.g.e., VII, 172

[13]Beyhaki, a.g.e., VII, 172

[14]Taberi, Tefsir, II, 378

Comments on: "Müslüman Bayanın Ehl-i Kitap Erkekle Evlenmesi" (8)

  1. Aliye Gündüz said:

    Yaşar Nuri Hocam’ı İslama kattığı bu engin ve çağdaş yorumu için tüm kalbimle tebrik ediyorum. Önemli olan kişinin içendekidir. Eğer Müslüman olan bayan dininin güzelliği konusunda bilgili ise eşini ve çocuğunuda bu konuda etkileyecek, dinimize yeni Müslümanlar kazandıracaktır ki bu en büyük sevaplardan biridir.

  2. (B.H

  3. (

  4. İslam mükemmel dir

  5. Kur’anın hükümleri, ayetleri, kıyamete kadar geçer’lidir , ışık tutar

  6. İnsanın aklı dardır, Önemli olan dini hüküm

  7. İnanın çok mantıksız geldi.Siz onların kadınlarını alın.Biz müslüman kadınları da vermeyin.Bir kere yabancı kadınlar cocuklarını kendi kültür dinlerine göre yetiştiriyor sözde müslüman olsa dahi.İslam gerçeklere aykırı olmamalı bence.Yabancı kadınlar çok biliçli kültürlerini coçuklara müthiş empoze ediyor.Evde kadın önemli.Erkeğin hakimi faso fiso.Yabancı erkeklerle evli olan arkadaşlar gayet mutlular.Böyle birşey varsa islam bence gelişen topluma hitap etmiyor.Malesef erkeği kayırmaktan öte gitmez.

  8. birbilen said:

    kusura bakmayın ama,ayetler açısından ele alırsak bu durumda müslüman bir erkeğin de ehli kitap bir kadınla evlenmesi yasak olmalıdır.çünkü eğer denildiği gibi ‘müşrik’ kelimesi anlam olarak içinde ehli kitabı da bulunduruyorsa,söylenen 4 ayetin hepsinin içinde müslüman kadınların yanı sıra müslüman erkeklerden de aynı şekilde bahsedildiği için (örn:Müşrik kadınları, iman etmedikçe nikâhlamayın,Kâfir kadınları nikâhınızda tutmayın, sarf ettiğinizi isteyin) müslüman erkekler de ehli kitap kadınlarla evlenemez.ayrıca kuranda direk olarak müslüman kadınların ehli kitapla evlenemeyeceğine dair ayet yoktur.sadece müşriklerle evlenemeyeceğine dair ayet vardır.bildiğim kadarıyla allahın haram demediği birşeyi yasaklamak insanlara düşmez.sanırım,hem diğer ehli kitap kadınlarla evlenmek isteyen hem de müslüman kadınları elden kaçırmak istemeyen bazıları bu durumu kendilerine göre yorumlamışlar.

Yorum bırakın